KÂTELEHÜMÜLLAH!

Lanetlerin en büyüğü olan ilahi terimdir. İki ayette geçmektedir: 
“Yahudiler, “Üzeyr, Allah’ın oğludur” dediler. Hıristiyanlar ise, “İsa Mesih,Allah’ın oğludur” dediler. Bu, onların ağızlarıyla söyledikleri sözleridir. Onların bu sözleri daha önce inkâr etmiş kimselerin söylediklerine benziyor. Allah, onları kahretsin. Nasıl da haktan çevriliyorlar!” (Tevbe / 30)
“Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider. Konuşurlarsa sözlerine kulak verirsin. Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Her kuvvetli sesi kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan) çevriliyorlar!” (Münafikun)
Ayetlerde görüldüğü gibi Türkçe karşılığı “Allah onları kahretsin!” dir. Bu ilahi bedduanın hedefi birincide Yahudiler ikincide ise münafıklardır.
Geçenlerde bir yerel TV kanalında gördüm. Kentin tanınmış hocalarından birisi anlatıyordu: “Meğer bunlar neymiş, menfaat şebekesiymişler, zaten biliyorduk da söylemeye çekiniyorduk. Kâtelehümüllah! Allah onları kahretsin!”
Hocanın sözünü ettiği Türkiye’de yerleşik bir cemaattir. İyi veya kötü bir cemaat, hatalı kusurlu bir cemaattir. Siyasete bulaşarak kendini heder eden bir cemaattir, anladık ama…
Bu hocanın yaptığını tarihin hiçbir döneminde başka yapan bir İslam âlimi görmek imkânsızdır. Evet, bütün meslekler gibi hocalık mesleğine sahip olan toplulukta da kıskançlıklar çekememeler olabilir. Siyasete karşı yaranmak veya yaranmamak için ayağa düşenler birbirine girenler olabilir. Ama evet ama: ne kadar günahkâr olursa olsun “Kâtelehümüllah! Allah onları kahretsin!”” tarzında bir lanetleme akıl karı değildir. Müslümanın bu tarz olaylar karşısında demesi gereken söz: “Allah onları hidayet etsin”, olmalıdır.
Şahsen tekrar yineleyeyim ki hiçbir cemaate bağlılığımdan veya bağlı olmayışımdan böyle bir tepki vermiş değilim. Benim tek kaygım İslam birliğinin içte ve dışta zedelenmemesidir. Evet, tek üzüntüm Ümmetin birliği aşkıdır.
Sayın hocam! Sizi böyle coşturan nedir Allah aşkına? Bundan iki sene önce şiddette sizinki kadar olmasa da ona yakın bir lanetleme ve mübahele yapan bir hoca çıkmıştı ve bu lanetinden ötürü halk nezdindeki sevilirliği diplere vurmuştu.
Sizi şahsen bu hallere düşüren gerçek sebebi öğrenmek istiyorum. Ben o zaman o hocaya da ”Olmadı Hocam! Bu Beddua Olmadı” başlığıyla bir makale yayınlamıştım istersen bir de ona göz at ve tevbe etmekte acele et.
Tabi sen bu yazıyı görmeyeceksin veya tanıdıklarından birinin gözüne ilişecek sana bir şekilde çıtlatacaklardır. O zaman da üstlenmeyecek ve kabullenmeyecek ve ben demedim havalarına gireceksin biliyorum. Ama Ümmetin Birliği Aşkına bir kez düşünmeni istiyorum.
O ala meleinnas yaptığın konuşma kime ne kazandırdı acaba? Cemai ve fırkavi getiriler uğruna Müslümanların fırkalaşmada derinleşmelerine bir kazma da siz vurdunuz kabul edin.
Şimdi siz hiç dilinizden düşürmediğiniz:
“Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.” (Al-i Imran / 103)
Ayet-i kerimesini ya hiç anlamamışsınız ya da bu lanetlemenizle neuzü billah bu ayette sözü edilen fırkalardan birisine bağlı olan milyonlarca masum Müslümanı tekfir ediyorsunuz manası çıkar. Tabi ki siz bir açıklama yapma gereği duymazsanız. (29-02-2016)

Paylaş

İLGİLİ HABERLER

İleri
« Önceki
Önceki
Sonraki »